Ahmet Ümit "Bab-ı Esrar "

   Ahmet Ümit'in kitaplarını okuyan çok insan görmüştüm. Benimde okuma zamanım gelmişti. Önce "Beyoğlu Rapsodisi" kitabını okudum. O kitapta güzeldi ama 2. okuduğum kitabı "Bab-ı Esrar" daha çok ilgimi çekti. Kitap yorumlarını okudum. Birkaç yorumda bilgileri araştırıp direk vermiş deyip olumsuz eleştirmişler. Beni bilgileri nereden nasıl bulduğundan çok beni geliştirip geliştirmediği ilgilendiriyor. Ben yazılanların %95'ini bilmiyordum. Ve bu açıdan beni aşırı geliştiren bir kitap oldu.

    Kitap Şems-i Tebrizi ile Mevlana Celaleddin-i Rumi hayatları ağırlığında Londralı bir annenin ve Konyalı bir babanın kızı olan Kimya'nın Konya'da yaşadıklarını anlatıyor. Geçen sene bu Şems ve Mevlana aşkını konu alan bir tiyatroya gitmiştim. Orada öğrendiğim bilgiler o kadar yüzeysel ve azmış ki kitabı okuyunca anladım.

   Mesela Semazen kıyafetlerinin bir anlamı olduğunu bilmiyordum. Daha önce hiç düşünmemiştim. Bazen hayatı düşünmeden akışını bırakıp o kadar çok şeyin detayını kaçırıyoruz ki şuan anladım. Semazenler sema dönmeden önce siyah bir hırka giyerlermiş. Sema dönmeye başlamadan çıkarırlarmış. Burada Hırkanın anlamı mezarmış. Yani hırkayı çıkarınca "Yeniden Doğuş" anlamına geliyormuş semaya başlamaların. Hırkayı çıkarınca ortaya çıkan beyaz kıyafetine ise "Tennure" deniliyormuş. Ve tennure kefeni temsil ediyormuş. Başlarındaki sarığa da "Sikke" deniliyormuş. Bu da mezar taşını ifade ediyormuş. Bunu okuduğumda bir içim ürperdi. Benim hiç düşünmediğim 3 basit kıyafet ne kadar da anlamlıymış aslında...

   Bütün kitabı burada anlatmak istesem de yapamayacağım gerçeğiyle yüzleşmek istiyorum. Bence ilk fırsatta kendinizi Manevi açıdan destekleyecek sizi düşündürecek davranışlarınızı düzenlemenizi sağlayacak bir kitap. Bu kitapta Şems ile Mevlana'nın ilk karşılaşma anı, aralarındaki özel bağ, Şems ile Kimya'nın ilişkisi, Şems-in ölümü, Kısa mistik hikayeler, düşündüren sözler, düşündüren olaylar vs vs. derken bir an önce okuyup bitirmek istedim. Gerçekten bilmediğim çok fazla bilgi varmış. Bilmediğim de değil sadece öğrenmem gereken büyük bir eksikliğim olduğunu düşünüyorum şuan.

  Bütün bunları internetten araştırıp öğrenebiliriz evet ama bu kitapta direk verilmiyor bu bilgiler kitabın arkasında yazdığı gibi "mistik bir serüven" olarak veriliyor. Ve böylece okuma isteği bir kat daha artıyor.

  Konya'ya Mevlana Türbesine birkaç kez gittim.Gerçekten değişik bir havası var. Fakat bu bilgileri edindikten sonra en kısa zamanda tekrar ziyaret etmek istiyorum.

   Ve son olarak kitapta yer alan ve her yerde okuduğum okurken etkilendiğim güzel söz ile yazımı tamamlamak istiyorum.

      Ya olduğun gibi görün

Ya göründüğün gibi ol

Şefkatte, merhamette güneş gibi ol

Ayıpları örtmekte gece gibi ol

Keremde cömertlikte akarsu gibi ol

Tevazuda,mahviyette toprak gibi ol

Hoşgörüde deniz gibi ol

Öfkede, asabiyette ölü gibi ol

Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol....